23 Ağustos 2010 Pazartesi

Inception


Not: Spoiler İçerir.. Film hakkında bilgi öğrenmek istemeyenler lütfen okumasın..

Inception gösterime girdiği zamandan beri yanında bir çok tartışmalarla gündelik hayatımızı kaplamış bir film. Kimi insanlar filmin imdb'de tüm tarihin en iyi 3. filmi olarak gösterilmesinin haksızlık olduğundan bahsederken, kimileri de filmin bir başyapıt olduğu görüşünü savunuyorlar. Film üzerine oluşan genel kanı ise filmin çok başarılı bir film olmasına rağmen tüm zamanların en iyi 3. filmi olmadığı fakat ilk 10-15 e rahatça girebeleceğine yoğunlaşmış durumda.

Filmde bazı mantık hataları da mevcut ama izleyiciler tarafından görmezden gelinebilecek hatalar bunlar. Mesela "kick" olayı var. Filmin başında Leonardo DiCaprio'nun 2. kademedeki rüyadan 1.'ye geçerken küvetin içine düşüp ıslandığında anca uyanabildiğini görüyoruz. Hatta rüyada camlar patlayıp her yer su içersinde kalıyor falan.. Öte yandan filmin ilerleyen zamanlarında bize "kick" in yere çarpmaktan oluşan bir uyanma methodu değil de "beyincik"in düşme hissi sonucu insanı uyandırması olduğunu açıklıyorlar, buradaki en net örnek ise uçağa gitmeden yaptıkları denemelerde insanları sandalyeden ittikleri zaman daha yere çarpmadan uyanıp yere öyle düşmeleri.

Bir çok insan bunu ufak bir problem olarak görebilir. Yani ha Leonardo'nun rüyasına su girmiş ha girmemiş.. Fakat asıl problem burada değil zaten, problem minibüsün düşme sahnesindeki "kick"de. Çünkü ilk kick'i kaçırdık haydi ikincisine yetişelim gibi bir durum ne yazık ki yukarıdaki verilerden yola çıkarsak pek de mümkün değil. Minibüs ne zaman ki uçar köprüden, sen boşluk hissine kapıldığın için uyanırsın bu bu kadar basit..

Bundan başka, filmin eleştrilebilecek ikinci bir kısmı ise Leonardo Di Caprio ve eşini canlandıran Marion Cotillard'ın "limbo"ya ulaşma ve dönüşleri. Tamam güzel anlatmışsın gittik döndük diye, hatta dönüşünü trenin altında kalmaya bağlamışsın o da tamam fakat bu limbo(!)ya ulaşmak için 3-4 kat rüyaya gürmek gerekmiyor mu? Evet öyle.. Uyanmak için de bütün kicklerin senkronize olması gerekmiyor mu? Bu da evet.. E o zaman bir tek trenin altında kalmakla uyanamazsın. Nasıl bir kick zinciri oluşturduklarına hiç değinmemiş yönetmen Nolan, ki bence böyle bir kick zinciri de yok..

Son olarak eleştrilmesi gereken şey ise insanların birbirlerinin rüyalarına girmesini sağlayan makine. Tamam bilimkurgu farkındayız da azıcık da olsa makinenin üstünde durulup, yüzeysel de olsa hakkında bilgi verilebilirdi. Onu geçtim yakın plandan incelememize yetecek kadar süren bir görüntü bile eklenebilirdi. Merak ettim makineyi ya :)

Gelelim sonuna, topaç düştü mü düşmedi mi tartışmalarına yani.. Bu konu hakkında çeşitli teoriler olmasına rağmen en sağlamı "The Ring" teorisi. Bu teori diyor ki, Leonardo DiCaprio'nun rüyada olduğunu kesin olarak bildiğimiz her sahnede yüzük parmağındayken, uyanık olduğunu kesin olarak bildiğimiz sahnelerde ise yüzük parmağında değil. Buradan yola çıkarak, filmin sonunda Leonardo DiCaprio'nun parmağında yüzük olmadığını görenler bunun bir rüya olmadığını ve topaçın düştüğünü savunuyorlar. Ayrıca filmin credits kısmında topaçın düşme sesini duyduğunu savunan izleyiciler de mevcut. Fakat bence filmin sonu rüya ve elinde artık yüzük olmaması, karısını tamamen iç dünyasından atabilmesine bağlı. Karısıyla bağlantısı koptuğu için yüzük yok oldu. Çocuklarının üzerinde hep hayallerinde düşündüğü elbiselerin olması da filmin sonunun rüya olduğu görüşünü güçlendirmekte. Hangi teoriye inanacağınız haliyle tamamen size kalmış..

Filmin izleyicisine mükemmel bir görsel şölen sunduğundan bahsetmeye gerek bile yok sanırım. Zaten herkesin filmin mükemmelliğinden konuştuğu bir ortamda filmi tekrar tekrar övmeye gerek olmadığını düşünüyorum. Kendi fikrim de filmin mükemmele yakın bir film olduğu yönünde fakat insanların filmin diğer yönlerini de görmesini isterim.

Film gösterime girdikten bir süre sonra, hakkında çalıntı olduğuna dair iddialar yükseldi. Denilenlere göre Christopher Nolan filmi 2004 yılında çıkan bir Donald Duck çizgi romanından almış. İlgili makaleyi buradan, ilgili çizgi romanın tamamına ise buradan ulaşabilirsiniz.

Film karışık bir film, iç içe rüyalar falan var ya bir çok insan rahatça takip edemediğinden yakınıyor. Böyle Çok Hücreliler için mükemmel bir timeline mevcut. Anlayan anlamayan herkesin bir göz atmasını tavsiye ediyorum.. Timeline'a buradan ulaşabilirsiniz..

Unutmadan, filmde minibüs kovalamacasının olduğu ilk rüyada yağmur yağmasının sebebinin Yusuf'un çişinin gelmiş olması olduğunu da eklemekte fayda var :) Bence hoş bir ayrıntıydı fakat altyazıları okurken kaçırmış sanırım bazıları..

Filmin fragmanına pek ihtiyacınız kalmadı bu kadar şeyi okuduktan sonra :) O yuzden sizi kamera arkası görüntüleriyle başbaşa bırakıyorum. İyi Seyirler..



Hiç yorum yok: