6 Ocak 2012 Cuma

Dört Mum

Bir odada dört mum sessizce yanıyordu.
O kadar derin bir sessizlik hüküm sürüyordu ki odada, aralarında 
fısıltı şeklindeki konuşmaları bile rahatlıkla işitiliyordu...

Birinci Mum 'ben barış'ım !' dedi. Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim... 


Ve sessizce karanlığa gömülüverir...

İkinci Mum 'ben güven'im' der. Ama artık gerekli olduğuma inanmıyorum.. Yanık kalmamın da bir kıymeti kalmadı..


Hafif bir esinti ışığını söndürüverir.

Üçüncü Mum çok üzgündür. 'ben sevgi'yim' ama etrafıma ışık verecek gücüm kalmadı. İnsanlar beni hep kenara itiyorlar. Kendilerine en yakın olanları bile sevmemeye basladılar. 


Sessizce söner gider Sevgi mumu...

O sırada içeri aniden bir çocuk girer. 3 mumun söndüğünü görünce sebebini sorar ve niçin sonuna kadar yanmadıklarına hayıflanarak ağlamaya başlar. 


Dördüncü Mum, yumuşak ve yatıştırıcı sesi ile çocuğa ağlamamasını söyler.  'Korkma' der; Ben etrafıma ışık saçtığım sürece digerleri yeniden yanarlar ve onlar da aydınlatmaya devam ederler. Zira ben UMUT'um!..


Gözleri parlayan çocuk umut mumunu alır ve diğerlerini teker teker yakar.


İçinizdeki umut mumunun hiç sönmemesi dileğiyle..

Hiç yorum yok: